Bir gün ansızın
Karar verebilirim gitmeye
Öyle bir felaketin ortasındayım işte
Her an her şeyden vazgeçebilirim
Yüreğim bile sızlamaz yaparım bunu
Gel gör ki bir ümide kapıldım
Mevsimler yanılttı beni
İnatçı yüreğim
Yolun sonunu görecek illaki.
Murat Ali Ersan/09.06.20
I
İnsanı umursamaz yapan karakter yapıları değildir, her şeyi koşullar şekillendirir. Hiç kimse durduk yere kendi kabuğuna çekilmez, bunu tetikleyen bir neden mutlaka vardır. Hafif bir rüzgâra bile kaygı duyan insanlar dayanma gücü aşıldığında fırtınalara gülümsemeye başlar. Zamanın şakası yoktur, vaktinde gerçekleşmeyen her şey insanı umursamaz yapabilir.
II
Herkes kendi yalnızlığını yaşar, kimisi olup biteni kavrayabilmek için köşesine çekilip hayata uzaktan bakmayı tercih eder. Tablosunu bitiren ressam, tabloyu birkaç adım geriden incelemesinin sebebi de budur. İnsan uzaklaşıp yalnız kaldığında çiçek gibi görünen şeylerin aslında bütün resmi bozduğunu anlar. Yalnızlık cesaret örneklerinin en muazzamıdır, gerçeği görebilmek adına.
III
On yıl sonra kendini nerede görüyorsun, diye
bir soru yönelttiler. Ben dün de bugün de ve gelecekte kendimi onun yanında
görüyorum. Mesafelere aldırış etmeden gözlerimi kapatsam da görüyorum. Görüyorum
işte, kâhin değilim sadece seviyorum.
IV
Gökyüzüne doğru kanat çırpan bir kuşun mutluluğunu taşıyorum mesela, altı yaşındaki heyecanıma geri dönmüş gibiyim, ne bileyim çiçek filan açıyorum seni düşününce.
V
Öyle uzaklara gitmeliyim ki yürüğüm yollar bütün kırgınlıklarımı unutturmalı. Arınmalıyım malûm izlerden. Sakinleşmeli kafamın içi. Ağır gelen bir şeyler var duygularıma yüklediğim. Bir manzara lazım bana kendimden kaçabileceğim.
VI
Birbirini tekrar eden günlerin içinde kuru bir yaprak gibi savrulurken canımı sıkan şeyin belirsizlik olduğunu fark ettim. Bundan sonra ne olacaktı? Öyle bir çıkmazdaydım ki bir yanım felaket tellallığı yapmaktaydı diğer yanım ise ona eşlik etmekteydi.
MURAT ALİ ERSAN
Detayında kaybolduğunuz insanın
Kıymetini varlığında anlayın
Yüreğin tek derdi var; sevmek
Vakti geçen kıymetin işine yarar mı bilmek?
Ne kışlar gördüm vakti gelince bahara döndü
Ne baharlar gördüm vakti geçince çiçeğini döktü
Avucumuzun içinde tutamıyoruz zamanı
Kayıp gidiyor çocukluğumuzun uçurtmaları gibi
Herkes anlıyor yokluğunda kıymetin değerini
Mühim olan yanındayken de anlamak değil mi?
Murat Ali Ersan/08.06.20
Şehir çocuğu olamam ben
Sıkıldım asfalt yollardan, betondan ve taştan
Egzoz kokusundan, kuru gürültüden uzağa
Salın beni gideyim
Mavi karavanlar parkına
Ateşin kenarında türküler söylemem lazım
Dalgalara doğru hasret edinmem lazım
Bir yıldız parıltısına ümit etmem lazım
Salın beni gideyim
Kendimi bulmam lazım.
Murat Ali Ersan/07.06.20
Bana hiçbir mutluluğun telafi edemediği
kırgınlıklar vermeyin
Umutlarıma köstek olacak anılara sahip olmak
istemiyorum
Doğduğumdan beri insanlığa olan inancımı
korumakla meşgulüm
Meşguliyetime çomak sokmaktan kendinizi
alıkoyun
Ön plana çıkmak için kurduğunuz yıkıcı cümleler
Sonu gelmeyen bir savaşın parçasıysa
Lütfen bu savaşı duygularımdan uzak tutun
Beni kendi halime bırakın
Kendi halimdeyken sizi daha çok seviyorum.
Murat Ali Ersan/17.05.20
Altı üstü insanım
Güzel anılar biriktirmeye geldim Dünya’ya
Karınca değilim, kırk kat derdi yüklemeyin
sırtıma
Uçarı bedenim ihtiyar hayallerin esiri olmasın
Yaşadığım çağı rahat bırakın
Ağlaya ağlaya geldim Dünya’ya
Güle oynaya gitmek istiyorum sadece.
Murat Ali Ersan/07.05.20
Mesela günüm güzel geçiyor
İşteyken veya sokakta yürürken
İlk seni hatırlıyorum
Mesela kitap okuyorum,
Fiyakalı bir cümle çıkıyor karşıma
Süslü püslü olanlardan var ya
Hani duvara asmalık olanlardan
İlk sana gönderiyorum
Bazen düşünüp duruyorum
Planlar yapıyorum
Gelecekle ilgili hayaller filan kuruyorum
Bundan on yıl sonrasını mesela
Planlarıma seni dahil ediyorum
Bazen alışverişe çıkıyorum
Pazara, dükkâna, manava; ihtiyaçtır ya bilirsin
Tam da eve dönerken kolyeler gözüme çarpıyor
İnce zincirli kanat biçiminde
Sana yakışacağını düşünüyorum, alıyorum
Baktım ki moralim bozuk
Canım sıkkın çekilmez bir haldeyim
Somurtsam ayna çatlar o derece
Aklıma ilk sen geliyorsun
Sana söylemiyorum.
Murat Ali Ersan/04.05.20
Ağlamak iyi gelir diyorlar
Oysa ben ağlayamıyorum
Gülmek gibisi yoktur diyorlar
Gülecek bir şey de yok hayatımda
Hani gökyüzüne doğru fırlattığın taş düşmeden
önce
Birkaç saniye havada asılı kalır ya
Aynı eylemsizlik benim için de geçerli
Felaket durgunlaştım, muazzam boşluktayım
Bu aralar kendimi bir hayli salmaktayım.
Murat Ali Ersan/03.05.20
Kaç
gün oldu bir başında evde oturalı,
Biten
kitaplar şahidimdir tarihe not düşülsün
Bu
kaçıncı filmdir tat almadan izlediğim,
Söyleyin
takvimlere günler çabuk düşülsün
Siyah
beyaz şarkıların içinde
Gökkuşağını
hayal eden çocuk
Dağlar
yeşermeye başlamışken
Duvarlar
yine boşluk, yine boşluk
Bir
çocuk kahkahasını, sarı salkım üzümleri
Baharı,
çayırı, neşeyi; ben koşmayı özlüyorum
Geçeceği
günü, geleceğin günü
Yüz
yüze konuşacağımız konuyu
Birlikte
yürüyeceğimiz yolu
Yine
bekliyorum
Yine
bekliyorum.
Murat
Ali Ersan/21.03.20
Dünden
daha çok ve yarından biraz daha az
Özledim
durdum seni bütün gün pencere kenarında
Caddeler
yeşermedi henüz ben de çiçek açmış değilim zaten
Ölümüne
sarıldığım yorganımın altında,
Babasız
bir çocuk gibi korkuyorum bu günlerde
Bakma
yanağımdaki yalancı güneşlere
Kimse
bir şey sormasın diye kondurdum onları
İçim
darma durman ruhum felaket yalnız
Sokaklar
ıssız sevgilim
ben
ıssızım
sen
ıssız.
Murat
Ali Ersan/19.03.20
Korkum
bana bir şey olmasından değil
Ciddi anlamda
sevdiklerim var
Kırk yıl deseler dayanırım duvarlara
Paslansa bile çelikten kapı
Korkum bir kafeste kalmak değil
Ciddi anlamda sevdiklerim var.
Murat Ali Ersan/11.04.20
Yeni bir çağ istiyorum
Kuralların sil baştan yazıldığı
Ne yalnızlık olmalı o çağda ne de kavga dövüş
Su üstüne çıkınca derin nefes almak gibi
Gökyüzüne doğru uçurtmalar salınan
Yeni bir çağ istiyorum var mı bulan?
Silah ölümdür ölümü öldürsün orada
Nefret zulümdür zulmü ezsinler orada
Küllerinden doğan merhamet olsun orada
Yeni bir çağ istiyorum çocukluğum aşkına…
Murat Ali Ersan/18.04.20
Günler birbirine karışıyor
Bağıracak mecalim bile kalmadı Thalia’m
Bugün herkes sessiz, bugün herkes eksik
Dilime dolaşan şarkılar artık aklıma gelmiyor
Korkularım bile bedenimi terk etmiş
Hislerim ilk defa tepkisiz
Dünyanın üstünde sekiz milyar insan var
Thalia’m
Bugün herkes kimsesiz, ben sesiz, sen uzakta…
Murat Ali Ersan/26.04.20
Özgürlük yine bizim olacak sevgilim
Umudunu kaybetme
Bir zamanlar el ele dolaştığımız sokakları
hatırla
Dünyanın en mutlu insanı değil miydik?
Vakitsiz sarılmalarımız olurdu
Kuytu köşelerde de öpüşürdük
Senin yanakların kızarırdı, benim dilim
dolaşırdı
Sonra yine sarılırdık hatırlıyor musun?
Sabahladık, uyuyakaldık, güneşi izledik
Koştuk, dinlendik; ağladık, güldük, sevdik
Biz yaşadık sevgilim hatırlıyor musun?
Bakma şimdilerde zor günler geçirdiğimize
Bir de şöyle düşün sevgilim: Zor günler ya
geçerse?
Murat Ali Ersan/23.04.20
Bir zorbanın ayağının altında
Ölüp gitti Floyd diye biri
Doğarken ten rengini seçemediği için
Öldürülen milyonlarca insandan sadece biri
Cenazesi sessiz değil,
Hitler korkuyor köpek gibi
Duvarlar kapatamaz haksızlığı
Sonu geldi faşistliğin
Herkesin kalbi kırmızı.
Murat Ali Ersan/31.05.20
Korkmuyorum artık
Yarına ne olacağından
Güneş her gün doğuyor nasılsa
Artık kendime saklayacağım çabalarımı
İnsan kazanmak için uğraşım olmayacak mesela
Ufak tefek ve gereksiz her şey için yorulmak
geçti benden
Yürüdüğüm yoldan çiçek toplamalıyım biraz da.
Murat Ali Ersan/29.05.20
Üşürken yorganımı örtmüş gibi
Bir rahatlama gelirdi
Parmaklarımı parmaklarına geçirdiğimde
İple çekerdim kuytu köşelerde buluşmayı
Toprağı öpesim gelirdi
Uzanabilseydim gökyüzünü de
Deli olurdum saçlarını rüzgârın savurmasına
Deniz kokusu alırdım senin yanındayken
Özlemekle geçerdi zamanım
Sana kavuşmaya birkaç dakika kala
Geçen günler gitmiştir
Yarınlarımız yan yana.
Murat Ali Ersan/02.06.20
Güzel günlere uyanacağız
Belki selvi ağacının altında
Sabah güneşi yanaklarımıza dokunurken
Bir çocuğun penceresinden bakacağız
Annemiz bağıracak yemek hazır diye
Sokaklar şenlik yeri, kırlarda gelincik
Çiçekler arası mekik dokuyacağız
Bitti diye bağıracak en nihayetinde biri
Hastaneler insansız kalacak insanlar maskesiz
Dokunmak hakkımız olacak, sarılmak doğamız
Derde deva bir umut var içimde
Güzel günlere uyanacağız.
Murat Ali Ersan/03.04.20
Çok geç karşılaşmış gibiyiz
Sevgilim,
Yaşamak için acele etmeliyiz
Derhal gün batımı seyretmeli
Şarkımızı belirlemeliyiz.
Murat Ali Ersan/21.05.20
Göğü bahane ederim
Toprağın üstünde söğüt var derim
Heyecana kapılabilirim bir gün
El ele tutuşan insanların
Yeniden dünyaya geldiği gün
Sıvışabilirim beterin beteri kalabalıktan
Kırlara uğrayan yollar da vardır nasılsa
Sessiz sedasız gidebilirim bir gün
Bahar kokan rüzgarların
Yeniden dünyaya geldiği gün
Dayanamam belki
Kaldırır atarım fısıldayan acıları
Uçsuz bucaksız neşeye ait olurum bir gün
Zamanı durduran bakışların
Yeniden dünyaya geldiği gün.
Murat Ali Ersan/01.06.20
